Gündelik yaşantınızda uyurken, yemek yerken, yürüyüş yaparken, ev işlerine yardım ederken
ya da sevdiğiniz bir yakınınızla sohbet ederken birden fazla uyarana maruz kalırsınız.
Tekdüze ya da karmaşık bir işle uğraşırken neler yaptığınız, neler tadıp kokladığınız ya da
üzerinizde hangi kıyafet olduğunun bile farkında olmayabilirsiniz. Burada şunu
düşünebilirsiniz: Hayatım otomatik bir pilotun elinde! Farkında bile olmadan birçok şeyi
nasılda yerine getiriyorsunuz tıpkı düğmesine basılmış bir makine gibi. Yaşanılan anın
getirilerine dikkat kesilmeyi ve fark etmeyi bu yazıda açıklayacağım. Sizce de neler
yaşadıklarınıza dikkat kesilmek kendinizi fark etmenizi sağlamaz mı?
Bir psikolog olarak varsayımda bulunmak istiyorum. Büyük pencereli bir eve sahip
olduğunuzu düşünün. Dışarıdaki manzara sizi cezbettiği için bu evi aldınız ve burada
yaşıyorsunuz. Bir gününüz o evde geçiyor. Kendinize en sevdiğiniz bir keki yapıyorsunuz
yanına da eşsiz kokusuyla sizi cezbeden bir kahve hazırlıyorsunuz. Pencerenin karşısında
ikisini bir güzel yiyorsunuz. Bir yandan da gazetenizi okuyup güne güzel başlıyorsunuz. Karşı
pencerede ise başka birisi sizi izliyor. Yaptıklarınıza odaklanmış ve anı anına hafızasına
kaydediyor. Aslında siz her şeyi çok telaşlı bir şekilde yapıyordunuz ve aklınızdan birçok
düşünceler geçiyordu. Buna rağmen karşı pencereden sizi gözeten birisi sizin hareketlerinize
odaklanarak neler yaptığınızı ya da ne hislerle yaptığınızı tahmin ederek size odaklanıp
bunları gözlemledi. Şimdi ise bu kişiyle caddede karşılaştığınızı ve size şunları söylediğini
varsayalım: “Sabah ne de keyifli görünüyordun”. Bir an duraksayarak ne yaptığınızı
düşünmeye çalışırsınız. Çünkü siz aslında bunları yaparken kendi ruhunuza, kendi bedeninize,
yaşadığınız ana veya içip kokladığınız yemeklere odaklanmadınız. Sizin için sıradan yürüyen
bir sabahtı. Bu örnek üzerinden yola çıkacak olursak bir psikolog olarak anlatmak istediğim
nokta dışarıdan birisi izliyormuşçasına kendimize ve kendi yaşadıklarımıza karşı bilinçli
farkındalıktan (mindfulness) bahsedeceğim.
duygularımızın, düşüncelerimizin ve günlük hayat içindeki diğer davranışlarımızın farkında
olarak ve bunları nazik bir şekilde gözlemleyebilme becerisine denilmektedir. Mindfulness
aynı zamanda öz-anlayışında bir bileşenidir. Bireyin yaşadığı sıkıntılar karşısında bile
acılarıyla, korkularıyla, kaygılarıyla veya öfkeleriyle temas halinde olmasını ve
başarısızlıklarına karşı yargılayıcı olmadan kendine anlayışlı bir şekilde yaklaşabilmeyi de
içermektedir. Bunları insan deneyiminin bir parçası halinde görmektedir.
Mindfulness, bulunduğunuz an içinde nasıl deneyimler yaşadığınızı fark edebilmeye yargısız
gözleme, olası iyi veya kötü yaşantıları fark edip onları kucaklamaya yardımcı olan şefkatle
kabul edebilme ve bilinçli farkındalık için gerekli olan önemli üç beceriyi de içermektedir.
Bunlar ise şu şekildedir;
1. Farkında dinlemek: Bu beceri sayesinde birey ayak seslerinden müzik seslerine veya
kendini huzursuz eden musluk damlatma sesine kadar ortam içerisindeki seslere
odaklanmayı ve onların varlığının farkında olmayı içeren bir beceridir.
2. Farkında nefes alma: Bu beceride ise dikkat nefes alıp vermeye odaklanmaktadır.
Nefesin nerede duyumsandığını, vücudun neresinde ve nasıl hissettirdiğine yönelik
duyumsamaların farkında olmayı içeren önemli bir beceridir.
3. Farkında yürüme: Bireyin farkında olmadan yerine getirdiği eylemlere odaklanarak
kalemi ya da kaşığı tutuşundan, kol ve bacak kaslara odaklanmasından, ayağının yere
basmasından ve keyifle yemek yemesine kadar çeşitli eylemlere yönelik farkında olmayı
içeren bir beceridir. Bu becerideki ana hedef beden ile birlikte çevreninde farkında
olabilmektir. Yürümeye başlarken yere basan ayakların ağırlıklarının dağılımı, birbiri ile
denge halinde olması ve her adımda alınan doyuma odaklanmayı içererek otomatik
gerçekleşen davranışların bile bilinçli farkındalık haline dönüştürmeyi sağlamıştır.
Danışmanlık merkezimizdeki psikolog ve psikolojik danışmanlarımız bilinçli farkındalık
çalışmaları yapmaktadırlar. Çalışmalarımıza katılmak için sizleri de aramızda görmekten
memnun oluruz.
PSİKOLOG GİZEM DENİZ ER