Deprem Sonrası Kurum Çalışanları Psikolojisine değinmeden önce, depremi en ağır şekilde geçiren insanlardan bahsetmek gerekir. Depremde yakınlarını kaybeden veya yakınlarını kaybetmese de yas süreci yaşayan milyonlarca insan var. Koca binaların altında kalan sadece beden değil onların sahip olduğu umutlardır. Deprem sonrası kurum çalışanlarına psikolojik destek sağlamak ülkelerin devamlılığını sağlaması açısından da gereklidir.
Yakınlarını kaybedenler yas süreci geçirdikten sonra psikolojik olarak toparlanmalıdır. Elisabeth Kubler-Ross tarafından yas sürecinin bazı aşamalardan geçtiği tespit edilmiştir.
- İnkar
- Öfke
- Pazarlık
- Depresyon
- Kabul
Yas süreci her insan için yaklaşık bu şekilde seyreder. Ancak yas süreci evrelerinin geçiş süresi kişiye göre değişir. Kaybın büyüklüğü veya kayıp sayısının fazla olması sürecin uzunluğu açısından da önem taşır. Ülkemizde görülen 10 ili etkileyen ve koca şehirleri yerle bir eden bu kadar büyük bir depremden psikolojik olarak normal çıkmak mümkün değildir. Deprem sonrası ruh sağlığınızın yerinde olması zaten anormaldir.
Bazıları yakınlarını kaybetmese de çok büyük acılar yaşadı ve bazıları da arama kurtarma çalışmalarına katılırken acıya maruz kaldı. Sokaklarda insan çığlıkları duymak ve çaresizliği derinden hissetmek hiç kimse için kolay değil. Deprem sonrası kurum çalışanlarına psikolojik destek sunularak psikolojiyi de enkazın altından kaldırmak gerekir. Hangi yaşam kalitesi ve gelir sınıfına mensup olduğunu düşünmeden her insan bu üzüntüyü oldukça derinden yaşadı. Aslında insanların afet ve deprem sonrasında eşit olduğu görüldü. Bu da insanların psikolojik olarak farklı bir süreci deneyimlemesine yol açtı.
Deprem Sonrası Kurum Çalışanları Neden Psikolojik Destek Almalı?
Arama kurtarma çalışmalarına katılanlar, depreme yardım toplayanlar hatta evlerinde bile olsa sosyal medyada insanların acılarına şahit olanlar bugün büyük sorgulamalar yapıyor. Hayatlarının ne kadar geçici ve boş olduklarını göz önünde tutarak eskisi kadar çalışma azmi ve isteği kendinde bulamıyor. Aslında bu dünyaya gerektiği kadar önem vermek için iyi bir fırsat olsa da insan zihni bunun ortasını bulabilecek seviyede bulunmuyor. Dolayısı ile de işe gidenlerde veya çalışanlarda iş yapmak istememe, isteksizlik hali ve depresyon baş gösteriyor. Asıl sorun bu duyguların bir süre sonra kişiyi atalete itmesidir. Deprem sonrası kurum çalışanlarına psikolojik destek sağlanmadığı sürece çok iyi pozisyonlarda çalışmış kişilerin yetenekleri kaybolabilir. Uzun yıllardır emek verdiği işi bir kenara itip sadece temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar çalışmayı isteyebilir. Bu aslında insani olarak normal bir davranış gibi görünse de ülkenin gelişimi açısından da problem taşır.
Sağlık alanında veya teknolojide çok iyi çalışmalar yapmasına rağmen deprem sonrası kurum çalışanlarına psikolojik destek sağlamadığı için faaliyetleri durma noktasına gelen yüzlerce şirket olabilir. Günlük yaşamda ağır hastalıklarla mücadele eden, teknolojinin kazanımları sayesinde insanlık için büyük işler yapacaklar da bunu arka plana itebilir. Dolayısı ile de deprem ve afet sonrası psikolojik terapi desteği sağlanması çok önemlidir. Çukurova Aile Danışma Merkezi süreci atlatmanıza yardımcı olacak psikolog, aile danışmanı ve pedagoglara sahiptir.
Deprem Sonrası Kurum Çalışanları Deprem Psikolojisinden Nasıl Kurtulur?
Deprem sonrası kurum çalışanlarına psikolojik destek sunularak deprem psikolojisinden sağlıklı bir şekilde çıkması amaçlanır. Yakınlarını kaybetmese de kişilerin yas sürecini yaşamalıdır. Ancak bunu uzman yardımı ve gözetimi altında yapmalıdır. Deprem psikolojisinden nasıl kurtulurum sorusunun cevabı aramak insanidir. Geceleri uyuyamadığınız için başkalarına da verimli olmazsınız. En azından yardım bekleyen ve ileride yaşamları yeniden kurulmak zorunda kalan kişilere çalışarak destek olabilirsiniz.
Kurumsal firmalar çalışanlarına bu desteği sunmadığı sürece eski performans ve verimin görülmesi mümkün olmayacaktır. Çukurova Aile Danışma Merkezi’nden deprem psikolojisi desteği talep edebilirsiniz